Söz verdik Reise; Ataşehir Tek Kale!
   
  ..::Ataşehir Ülkü Ocakları Web Sitesi::..
  AZERBAYCAN
 

AZERBAYCAN

Coğrafi Durumu:

Azerbaycan kuzeyde Dağistan Muhtar Cumhuriyeti, kuzeybatıda Gürcistan, güneybatıda Ermenistan, güneyde İran Azerbaycanı ( Güney Azerbaycan 618 km ) ve Türkiye ( 11 km ) sı nırları arasında bulunan zengin bir tarım ve sanayi ülkesidir. Doğusunda boydan boya uzanan Hazar Denizi ( 825 km ) Azerbaycan'a eşsiz bir güzellik ve zenginlik bahşetmiştır. Ülkenin sınırlarının toplam uzunluğu 3660 km'dir. Bugün 86.660 km² olan ülke yüzölçümü 1918-1920 yılları arasında kurulan Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti zamanında 94137 km² idi.

Kısa Tarihçesi:

Kadım zamanlarda "Atropatena" yani "Odlar Yurdu" denilen bu toprakları Türklerin kendilerine yurt edinmeleri M.Ö. III. yy'da Saka Türkleri ile başlayıp V-VI. yy.larda Oğuz Türklerinin bölgeye kitlesel olarak yerleşmesiyle devam etmiştir. Tarihin çeşitli dönemlerinde birçok kavmin işgaline uğrayan bölge bir Arap işgali sırasında (642) Müslümanliği seçmiştir. Müslümanlığı seçtikten sonra Oğuz Türkleri bölgede çeşitli adlarda devlet ve hanlıklar kurarak 1812 yılına kadar ülke bütünlüğünü koruyarak gelmişlerdir. Bu tarihte Rusların Azeri hanlıklarını ve İran'ı işgale başlamasıyla Ruslar'la İran arasında 1812 Gürcistan ve 1828 Türkmençay Antlaşması yapılarak Azerbaycan ikiye bölünmüştür. Bugün dahi hala ikiye bölünmüşlüğü devam eden Azerbaycan'in yaklaşık 2/3' ünü kapsayan büyük bir kısmı (105955) İran'in egemenliği altına girerken geri kalan kuzey kısmı ise Ruslarin işgaline uğramıştır.

Azerbaycan'ın ilk bağımsızlık çabaları bundan tam 170 yıl önceki hanlıklar döneminde hanlıkların birer ikişer Rus istilasına uğradığı günden itibaren başlar. Bu uzun süre boyunca Azerbaycan çok kanlar akıtmış, aıi günler yaşamıştır.

1912 Rusya ihtilalini istiklal ilanı için elverişli bir firsat sayan Azerbaycan düşünür ve aydınlariıbaşlangıçta bağımsızlığı öteki Kafkasya halkları ile beraber alınmasını uygun görerek 28 Kasim 1917'de yayımlanan ortak bir bildiriyle Mavera-yi Kayfasya Komiserliği kurulmuştu. Bu birliğin kısa sürede çeşitli nedenlerle dağılmasından sonra Türk dünyası ve Islam aleminde ilk defa Mehmet Emin Resulzade önderliğinde Gence başkent olmak üzere 28 Mayis 1928'de Azerbaycan Cumhuriyeti kurulmuştu. Bu sırada bolşeviklerin denetimindeki Bakü Osmanlı ordusunun da yardımı ile ele geçirilerek başkent yapıldı. Cumhuriyet 23 ay hür ve bağımsız bir devlet olarak dünya devletleri arasında tarihi yerini aldı.

Azerbaycan Cumhuriyeti, devrin büyük devletleri olan Osmanlı Imparatorluğu, İran, İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya ve Almanya tarafından resmen tanındı. Böylece de Azerbaycan Cumhuriyetinin hudutları büyük devletler tarafından onaylanmıştır. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyetini dünyanın birçok devleti tanımasına rağmen Sovyet Rusyası Azerbaycan'i tanımaya yanaşmadı. 1920 yılıniın Mart ayının 17'sinde V.I. Lenin Kafkas cephesi komutanları Smigla ve Orçonikidze'ye şöyle yazıyordu: "Bakü'yü almak bizim için şon derece zaruridir. Bütün dikkatinizi buna verin." Azerbaycan Türk Cumhuriyeti devrinde ülkenin toprakları 114 bin km² idi. Kızıl Ordu Anadoluya yardıma gidecektir bahanesiyle 27 Nisanı 28 Nisana bağlayan gece (1920) Azerbaycan'a giren Rus birlikleri (11.Kizil ordu) bir daha da buradan çıkmadı. Aynı ay içinde kurulan bolşevik yöntemiyle 1922 yılının Mayıs ayının 19'unda Azerbaycan'ın Sovyetler Kurultayında Azerbaycan SSC'nin ilk anayasası kabul edildi.

1922 yılının Mart ayının 12'sinde Azerbaycan SSC, Gürcistan SSC ve Ermenistan SSC arasında Kafkasya - Ötesi SFSC içerisinde SSC ittifakına dahil oldu. 1923 yılında Dağlik Karabağ Muhtar Vilayeti, 1924 yılında ise Nahcivan Muhtar SSC kuruldu. 1936 yılında Kafkasya - Ötesi SFSC'nin dağılmasıyla Azerbaycan Sovyetler Birliğine ayrı bir Cumhuriyet olarak girdi.

Bugün 86.600 km²lik bir yüzölçüme sahip olan Azerbaycan SSCB'ye katıldıktan sonra 27.400 km²lik bir toprağını Ermenistan lehine kaybetmiştir.Böylece de başda İngilizeler olmak üzere batılı devletlerin ve Rusların ortak bir özlemi olan Türkiye ile Orta Asya Türklüğü arasında suni bir Ermenistan yaratarak iki büyük kütle arasındaki direkt sınırsal bağlar koparılması istekleri gerçekleşiyordu. Önce kuzey ve güney olarak bölünen Azerbaycan'a bir bölgü daha getirilmiş ve Türkiye ile arasındaki bağlar da kopartılmaya çalışılmıştır.

Bununla da Azerbaycan taa günümüze kadar gelen bir bölünmüşlüğe itilmiştir. Kuzey ve güney olarak bölünen ülkenin her iki tarafı da benzer tarih yazgısını yaşamışlardır.Kuzey 1918-20. Yıllarda güney ise 1945-46. Yıllarda bağımsızlıklarını kazanıyorlar ise de bu bağımsızlıklar fazla sürmemiş ve özgürlüğün tadi sadece bir damak tadından öteye girmemiştir. 1918 ve 1945 yıllarında bağımsızlıklarını kazanan Kuzey ve Güney Azerbaycan'ın bu bağımsızlıkları her ne kadar uzun süreli olmamışsa da her iki bölge için ciddi bir tecrübe olmuştur.

Rus işgali altindaki Kuzey Azerbaycan Ebulfez Ali Elçibey önderliğinde bağımsızlığını kazanırken 22 milyon Azerbaycan Türkünün yaşadığı Güney Azerbaycan topraklarında hala şii fanatizminin hüküm sürdüğü İran'ın işgali devam etmektedir.

Cografi Yapısı:

Dünyadaki mevcut 11iklim tipinden 9'unun hüküm sürdüğü Azerbaycan'da iklim oldukça muhteliftir. Bu durumun bölgenin zengin doğal kaynaklarındaki etkisi büyüktür. Türkiye'nin iklim özelliklerini taşıyan Azerbaycan'da iklim oldukça muhteliftir. Bu durumun bölgenin zengin doğal kaynaklarındaki etkisi büyüktür. Türkiye'nin iklim özelliklerini taşıyan Azerbaycan'da iklim başlıca 3 amilin etkisi altındadır. Bunlardan birisi Büyük Kafkas dağlarının kuzeyden gelen soğuk hava kütlelerinin tesiri altında kalması diğeri Küçük Kafkas dağlarının güneyden gelen sıcak hava akımlarının tesiri altında kalması ve 825 km'lik sahil şeridiyle bölgenin yanıbaşında bulunan Hazar Denizi'nin bölge iklimi üzerindeki tesirleridir. Bölgenin en rutubetli ve yağış alan yeri Talu dağları ile Lenekran ovalığı (1600-1800mm) en kurak bölgesi ise Apşeron yarımadasının güneybatı kısmıdır.

Orta yükseklikte bir ülke olan Azerbaycan'ın ortalama yüksekliği 657 m'dir. Ülkelerin en yüksek dağları olan Bazardüzü ve Tufandağ'in zirveleri 4197-4489 metreye ulaşmaktadır.

371.000 km²lik bir alanı kapsayan ve 75000 m³lük bir hacime sahip olan Hazar Gölü ülkenin direkt sınırlarının bulunduğu tek denizdir. Volga, Ural, Kür, Aras, Terek, Samur, Sulak gibi birçok nehrin sularını döktüğü yer olan bu göle hacmi büyük olduğu için Deniz de denilmektedir. Hazar'ın kuzeyden güneye ortalama uzunluğu 1200 km, eni ise ortalama 300 km' dir. Denizin ortalama derinliği 180 m en derin yeri 1020 m, en sığ yeri ise 5 m. civarındadır.

Bir zamanlar Osmanlı sulatanını yapmayı planlayıp ta gerçekleştirmesi Türklere nasip olmayan Volga nehri ile Don nehri arasında yapılan kanal bağlantısıyla Hazar Denizinin dünya denizleriyle olan bağlantısı sağlanmıştır. Çok zengin petrol yataklarına sahip olan Hazar Denizinden Azerbaycan'ın toplam Petrol hasılatının 2/3'ü temin edilmektedir. Hazar Denizi petrolün yanında oldukça zengin balık ve hayvan çeşidine de sahiptir. Cumhuriyet topraklarında 8359'dan çok akarsu ve 250 kadar da göl mevcuttur.

Nüfus Yapısı:

Türkiye gibi genç nüfus ağırlıklı bir nüfus yapısı olan Azerbaycan'ın toplam nüfusu 7.800.000 kişidir. Türkiye'de basında hep yapılan yanlışlığın aksine ülke nüfusun % 90'i Türktür. Azerbaycan'da en büyük etnik gurubu %3,9 Ruslar almaktadır. Ruslardan sonra ikinci etnik gurubu %1,1 ile Ermeniler teşkil etmektedir. Ancak şu an sıcak bir çatışmaya dönen Ermeni tecavüzkarlığı sonucu bu nüfusun daha da azaldığını tahmin etmekteyiz. Bundan başka %3 oranında Lezgi ve Avarlar ile Dağıstan etnik gurubu da Azerbaycan'da yaşamaktadır. Yahudiler, Ukraynalılar ve Gürcüler ile diğer azınlıklar da nüfusun toplam %1 ini oluşturmaktadırlar. Yine son zamanlarda Rusların Rusya Federasyonuna, Yahudilerin de İsrail'e ve Avrupa'ya göç etmeye başlamasıyla bu azınlığın giderek azaldığına tanık olmaktayız.

Ülkede doğum oranı %26,9 ve nüfus artış hızı da %2.2'dir. Yanlış sanayileşme politikları sanayisinde ülkede meydana gelen çevre kirliliği yüzünden çocuk ölümleri çok yüksektir. Ülkede doğan her dört çocuktan birisi ya ölü ya da sakat doğmaktadir. Ortalama ömrün 69.9 olduğu Azerbaycan'da erkek nüfusun yaş ortalaması 65.7 kadın nüfusun ise 73.5 tir Asrımızın ilk yarısında Azerbaycan'da her 1000 erkeğe karşı 855 kadın yaşarken 1979 yılı istatistiklerine göre her 948 erkeğe 1000 kadın ve 1989 yılında her 952 erkeğe karşın 1000 kadın yaşamaktaydı. Bugün Cumhuriyet nüfusunun % 49'unu erkekler, % 51'ini ise kadınlar oluşturmaktadır.

Ülkede çalışabilir nüfus sayısı 10 Ocak 1990 yılı itibarıyla 3.9 milyon kişi civarinda olmasına karşılık çalışma hayatında bunların ancak 2.513.400 kişisi işle temin edilebilmiştir. Çalışabilir nüfusun 1.5 milyondan fazla bir kısmı çalışmamaktadır. Yani işsizdir. Bu nüfusun 1/3' ünü kadınlar oluşturmaktadır.

Azerbayacan 7.800 bin nüfuslu bir ülkedir. Onun nüfusunun %54'ü şehirlerde %46'si ise köylerde yaşamaktadır.

İİktisadi Yapısı:

Şimdiye kadar topraklarında çıkarılan yaklaşık 1 milyar 300 milyon ton petrol bir yana, bugün topraklarından çıkan petrol, doğal gaz, demir, bakır, molibden, alüminyum, krom, alunit, barit, tuz, litoğraf taşı, mermer, polimetal filizleri vs. gibi madenler , pamuk, üzüm, çay, zeytin, meyve-sebze ve turunçgiller gibi tarım ürünleri, petrol ürünleri, kimyasal ürünler, kostik soda, sentetik katran, sondaj aletleri, klimalar, petrol arama makineleri vs. gibi sanayi ürünleri, turizm imkanları ve diğer tüm zenginlikleri ile bakır bir saha olan Azerbaycan'da yabancı yatırım için oldukca büyük ve elverişli imkanlar mevcuttur.

Apşeron İktisadi Bölgesi, önmeli sanayi, nakliyat, ticaret, ilim ve basin-yayin merkezi olan bölge cumhuriyet arazisinin %7'sini, nüfusun ise %32,4'üne sahiptir. Ülkenin elektrik üretiminin yarısını, yakıt ihtiyacının %90'ini karşılamaktadır. Petrol ve gaz üretiminin tamanına yakınınını demir ve elvanın %67 ile %87'sini makina ve metal ürünlerinin %90'ini, meşe, ağaç imali ve selüloz kağıt sanayısı ürünlerinin %70'ini hafif sanayi ve gıda sanayisinin %23-45'ini karşılar. Tüm sanayi kuruluşlarının %40'i ve sanayi kesiminde çalışanların %65'i bu bölgede bulunur. Dünyadaki mevcut 11 iklim tipinden 9'unun hüküm sürdüğü Azerbaycan'da iklim oldukça muhteliftir. Bölge toprakları üzerinde aynı anda dört mevsimin özellikleri görülmesi bölge tarimini olumlu yönde etkilediği gibi doğal zenginliklerin çeşitlenmesinde de etken olmuştur.

Tarım ve Hayvancılık:

Azerbaycan ekonomisi içerisinde tarımın önemli bir yeri vardır. Ülkede üretilen ürünlerin %98'i tüketilmektedir. Cumhuriyet eski SSCB içerisindeki cumhuriyetler arası ihtilaslaşmış sahalarda; pamuk, üzüm, sebzecilik ve turfanda sebze, tütün, çay ve diğer subtoprik bitkisel ürünler üzere ihtisaslaşmıştır. Ayrıca tarımsal üretimi içerisinde tahilcilik, hayvancılık ve diğer bazı ürünler üzerinde önemli üretim potansiyeline sahiptir. Azerbaycan dağılan SSCB içerisinde Özbekistan'dan sonra ikinci büyük pamuk üreticisi , Gürcistan'dan sonra ise ikinci büyük rutubetli subtropik bitkilerin üretiminin yapıldığı yerdir. Yine Azerbaycan eski SSCB içerisinde en büyük üzüm ve turfanda sebze yetiştirilen bölgedir. Tüm sovyet cumhuriyetlerinde üretilen tarım ürünlerinin %5.6'sini üreten Azerbaycan eski SSCB'de üretilen pamuğun 1/10'unu , üzümün 1/4'ünü, yeşil çay yaprağının %6.9'unu ve toplam meyve üretimini ise %4.8'ini karşılamaktaydı. Ancak bütün bunların mukabilinde Azerbaycan'da yaşayan halkın ürettiği bu ürünlerin tüketimini de diğer cumhuriyetlerle karşılaştığımızda onların çok gerisinde kaldığı görülür.

Cumhuriyetin 86.600 km² olan toplam toprak sahalarının 6666 bin hektari (%75) tarımın yapılabileceği sahalr olup bunun 1.406.300 hektarını ekim yapılmış sahalar oluşturmaktadır. Ekilen arazinin ürün çeşidine göre dağılımı ise şöyledir: Hububat ürünleri 546.0 hektar, endüstriyel ürünler 327.700 hektar, patates, kavun, karpuz, sebze ve su kabağı 71.500 hektar, besleyici ürünler 546.400 hektar ve sulu tarımın yapıldığı alanlar ise 1.367.100 hektardır. Sulanabilir arazilerin büyük kısmının sadece pamuk ekimine ayrılması ve ekimin teknik şartlarına ( gübreleme, ilaçlama vs.) gerekli özenin gösterilmemesi sonucunda toprakların çoraklaşmasına ve ekolojik dengenin bozulmasına sebep olmuştur ki bununda sonucunda nölümcül hastalıklar , sakat ve ölü doğumlar, çocuk ölümleri ve erken yaşta ölümler çoğalmıştır.

Pamuk üretimi Azerbaycan'ın teknolojik kapasitesine göre kendi ihtiyacının çok çok üzerindedir. 1991 yılından itibaren pamuk ekim sahası 1988 yılına nisbeten 30 bin hekat azaltılarak 250 bin hektara indirilmek , pamuk üretimi ise 500 bin tonla sabitleştirilmek istemektedir. Pamuk ekimi yapılmayacak 50 bin hektar toprak ise ihtiyaca göre tahil, yem bitkiler, sebze ve patates ekimi sahası yapılacaktır. Bugün Azerbaycan çok ihraç edip az ithal eden yegane cumhuriyetlerden birisidir. Ancak Azerbaycan son ürün değil de hammadde ihraç ettiği için ihraç geliri potansiyeline oranla çok düşük kalmaktadır. Cumhuriyette üretilen pamuğun hepsi, tahilin, üzümün 2/3'ünden çoğu , bostan ürünlerinin, meyvelerinin 9/10'undan çoğu sulanabilir toprakların payına düşmektedir ve bu sulanabılır toprakların çoğundan yılda 3 defa ürün alma imkanı vardır. Cumhuriyet tarımcılığında kimyevi gübrelerden geniş ölçüde faydalanılmaktadır.

Sanayi Madencilik Enerji:

Azerbeycan'da sanayisinin sektörel tahlili yapılırken Azerbaycan sanayisinin sektörel dağılıminin Türkiye'ninkinden daha doğrusu pazar ekonomisi sistemini uygulayan ülkelerinkinden farklı olduğu unutulmamalıdır. Başlıca ; ağır sanayi ( yakıt-enerji, metalurji, makine imal,kimya, orman ürünleri, yapı malzemeleri, sanayi vb.), hafif sanayi ( dokumacılık, dikiş, deri, kürk, kundura sanyi vb.) ve gıda sanayisi olmak üzere 3 ana kısma ayrılan Azerbeycan sanayisinin % 48-49'unu ağır sanayi, %19-20'sini hafif sanayi ve %30'unu da gıda sanayisi oluşturmaktadır. Ancak Azerbeycan sanayisinin yaklaşık yarısını ağır sanayi oluşturduğu halde bu ağır sanyi sahalarında ara mal ve yarı maül malları üretilmektedir. Ülkede ağır sanyinin temelini petrol sanayisi oluşturmaktadır. Cumhuriyetin en önemlilerinden biri olan petrol ve gaz rezerveleri cumhuriyet arazisinin %70'inde bulunmaktadır. Azerbaycan'da işletilen yaklaşık 70 petrol yatağının 50 tanesi karada geri kalanıda denizdedir.

Sonuç olarak bölge hem zengin hem de açtır. Azerbaycan kalkınabilmesi ve dünya ekonomisiyle bütünleşebilmesi için mutlaka dış firma ve devletlerle işbirliğine gidecektir. Eğer bu Türk firmaları olmayacaksa yabancı firmalar olacaktır . Ama mutlaka olacaktır.
 
  Bugün 5 ziyaretçi (6 klik) kişi burdaydı!  
 



Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?

Ücretsiz kaydol