Söz verdik Reise; Ataşehir Tek Kale!
   
  ..::Ataşehir Ülkü Ocakları Web Sitesi::..
  Harun Öztürk
 

Genel Başkanımız Sayın Harun Öztürk'le Yapılan Röportaj




Başkanım öncelikle yeni görevinizde başarılar dileriz. Türk siyasi hayatı açısından çok önemli bir görev aldınız, ilk düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Sağ olun inşallah Türklük davasına hizmet noktasında bize güvenenleri utandırmayız. Biz samimiyetimize güven istiyor ve bu mübarek davayı her ülkücüyle birlikte en ileri götüreceğimizi ilan ediyorum. Niyazımız o dur ki bize büyük vebal getiren bu görev Türklük davasına, vatanımıza ve milletimize hayırlara vesile olur.

Bize kendinizi tanıtır mısınız?
1979 Adana doğumluyum. Babamın memuriyeti dolayısıyla orta ve lise öğrenimime farklı şehirlerde devam ettikten sonra Gazi Üniversitesi İİBF'yi kazandım. Şu an işletme bölümü son sınıf öğrencisiyim.

Yabancı dil?
İngilizce'ye vakıfız ancak yabancı bir şirkete personel değil şerefli Türk tarihinin mirasçısı Ülkü Ocakları Eğitim Kültür vakfına genel başkan olmamız hasebiyle bunun bir övünç kaynağı yahut tercih sebebi olmasını kabul etmiyoruz. Tercih sebebimiz Türk ülkesinde Türkçe'ye hakimiyet ve güzel Türkçe kullanımı olmalıdır.

Göreve geldiğinizden beri geçen 15 gün süredeki düşünceleriniz nelerdir?
Biz ülkü ocaklarına yeni gelmedik. Bundan önce de üniversiteler, ortaöğretim, eğitim ve akademinin bağlı bulunduğu eğitim masası başkanlığı görevinde idim. Ülkü ocaklarının işleyişini biliyoruz, davamıza inanmış, vatanları için gözünü budaktan esirgemeyen insanların duygularını biliyoruz. Bu doğrultu da her samimi ülkücü ile işbirliği yaparak Türklük davasına hizmet imkanına sahibiz. Ülkü ocaklarında bugüne kadar çalışan, bu imkanların doğmasında aracılık eden bütün eski başkanlarımıza ve arkadaşlarımıza teşekkürü bir borç bilirim.

Bir zihniyet değişimi yaşanması söz konusu mu?
Ülkü ocakları defaten belirttiğimiz gibi Türk milletinin hizmetinde ki eğitim ve kültür kurumlarıdır ve düsturu “Her şey Türk için Türk'e göre Türk tarafından” dır. Bu zihniyet hiç değişmedi, hiç de değişmeyecek. Bakın bugün ülkemizde anlamların içinin boşaltıldığı, anomik tartışmaların gündemi kapladığı günler yaşıyoruz. Biz bu tartışmaların içinde olmayız. Türklük ve Türkçe, Türk kültürü, İslamiyet yahut cihangirlik, ilme önem vermek, misafirperverlik, iyi organize olma yeteneği gibi varoluş referanslarıyla 5000 senedir yaşıyor. Bizim amacımız bu kutlu yürüyüşü devleti ebet müddet anlayışı içersinde devam ettirmektir. Amacımız Türk milletini layık olduğu yüksek seviyeye tekamül ve muhafazasıdır.

Güncel bir konuyla devam edelim, Mersin'de ki çirkin hadiseyle ilgili düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Bayrağımız hürriyet ve milli onurumuzun sembolüdür. Bayrağa yönelmiş her saldırı, bayrağın kastında hürriyetimize, milli onur ve itibarımıza yapılmış demektir. Kınıyor bir daha tekrarlanmamasını şiddetle ikaz ediyoruz.

Ülkü ocakları yurdun hemen her köşesinde yapılan bayrağa saygı mitinglerinin neresinde?
İçinde, ortasında. Lider olarak, yönlendirici ve katılımcı olarak içinde. Türk milletinin en dinamik ve milli hassasiyetler noktasındaki en sağduyulu kitlesi olan ülkücüler elbette türk bayrağına yönelik şerefsiz saldırıya karşı ilk tavır takınacak insanlardır. Arkadaşlarımız gerek protesto mitingleriyle, gerek evlerine bayrak asarak Türk bayrağına sahip çıktıklarını dosta düşmana ,ilan etmişlerdir ve etmeye devam edeceklerdir. Türk milletinin varlık teminatı olan ülkücülerin Türk bayrağına sahip çıkma mitinglerinin neresinde olduğunu net olarak ifade edebilirim: içinde, tam ortasında! Ancak burada gözden kaçırılan çok önemli bir nokta var, Türk bayrağı temsil ettikleriyle değerlidir. AKP iktidarı, iki seneyi aşkın bir zamandır, Türk milli onurunu ve hatta hürriyetini
benzeri Mersinde ki çirkin saldırıda göreceğimiz şekilde çiğnemektedir. Bu mtingler aslında AKPye ikaz mitingleridir. Dikkate almalarını tavsiye ediyoruz. Türk bayrağına sahip olmak yerine Türk bayrağını yakanları savunmaktan, Türk bayrağına ve kastındaki değerlere saldıranlarla işbirliği yapmaktan ve dahi bu Türklük düşmanlarını demagojik ifadelerle yönlendirmekten derhal vazgeçsinler.

Bu çirkin saldırıya AKP iktidarı ve yönetiminden net tavır gelmeyişini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Değerlendirmeyecek kadar değersiz buluyorum. Namazda gözü olmayanın ezanda kulağı olmaz. Türk milli değerleriyle hemhal olmayanların Türk bayrağına yapılan çirkin saldırılara gerekli cevabı vereceğini beklemek boş bir hayaldir.

Yine bir diğer güncel konu hakkında görüşünüzü almak istiyoruz. Sözde Ermeni soy kırımı iddiaları sizce neden son iki yıldır bu kadar fazla anılır oldu, Ermenilerin amacı ne?
Dün ne istiyorlarsa bugün de onu istiyorlar. Yani Türk devletini siyasi arenada sıkıştırmak ve büyük toprak taleplerine varan tavizler istiyorlar. Nerden yüz buldukları belli. Anadolu da bir deyim vardır, kel alinin bağına döndürmek diye. AKP iktidarı vatanı kel alinin bağına döndürünce, bağı her sahipsiz gören bir şeyler istiyor. Bizim aklımıza soy kırım denince, Kırım geliyor, Ahıska Türkleri geliyor, Doğu Türkistan geliyor, Kızılderililer geliyor.

Kerkük?
Siyasi iktidarların Atatürk'ün ölümünden sonra uygulanan politikalar Türkiye'yi Irakta bir açmaza sürüklemiştir. MHP'nin sergilediği milli duruş Irak'a saldırı öncesi ABD ve yardakçılarını korkutmuş, MHP'nin iktidar olduğu bir Türkiye mevcutken Irak'a saldırmanın amaçlarına ters düşeceğini görmüş, ülkemizi yanıltıcı enformatik bombardımana tutarak ve toplum mühendisleri aracılığıyla kayıtsız şartsız bağlılarını iktidara getirmiştir. Bugün Irak'ın bölünmesini haklı olarak istemiyoruz. Biz esir Türkler davasının yılmaz savunucuları olan ülkücülerin Türkmenlerin esaretine onay vermesi söz konusu değildir ancak esir Türkler meselesinin prensiplerini başbuğumuz Alparslan Türkeş çizmiştir. Bağımsız son Türk devleti Türkiye'ye zarar vermemek. Türkiye Atatürk döneminden sonra örneğini bugün gördüğümüz gayri milli fikri yapılara sahip iktidarlar yerine Türk milliyetçiliğini kendine şiar edinmiş, ülkücü kadrolar tarafından yönetilseydi bugün biz değil başkaları Irak bölünmemesini gerekli göreceklerdi. Ancak olan olmuştur, dünün kavgalarıyla yaşayıp bugünü de heba edemeyiz. Bugün ki talebimiz Kerkük'ün bir Türkmen şehri olarak tanınması ve Türkmenlere insanca yaşam hakkının sağlanmasıdır.

Alparslan Türkeş'in 8. vefat yıl dönümü yaklaşıyor. Bu babda okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?
Alparslan Türkeş, hem ülkeyi yönetmeye hazır büyük bir kadronun mimarı hem de Türk milliyetçiliği fikriyatının yeniden büyük kitlelere ulaşmasını sağlayan efsanevi önderi idi. Gösterdiği hedeflere doğru, bize öğrettiklerini kuşanarak sürdürdüğümüz yürüyüşümüz mutlak başarıya ulaşana dek devam edecektir. Ona duyduğumuz büyük özlemi fikirlerine daha sıkı sarılarak gidermeye çalışıyoruz. Öğrencisi ve kutlu emaneti ülkü ocaklarının yöneticisi olmaktan duyduğumuz gurur her türlü menfaat ve makamın üstündedir.

Sayın genel başkanım bize vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz. Son olarak eklemek isteyeceğiniz bir şey var mı?
Ülküdaşlarımızdan çalışmalarını istiyoruz, yılmadan, usanmadan, her zaman olduğundan daha azimli ve kararlı bir şekilde, aksiyoner Türk milliyetçiliği düşüncesini hedefe taşımak için çalışmalarını…

Allah'ın selamı okuyucularımızın, gönüldaşlarımızın üstüne olsun.



Ülkü Ocakları Genel Başkanı Harun Öztürk..



 
  Bugün 6 ziyaretçi (17 klik) kişi burdaydı!  
 



Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?

Ücretsiz kaydol